Çocuk ve Ergen Terapisi
Çocuk ve ergen terapisi, çocuk ve ergenlerin iç dünyalarında yaşadıkları sorunların anlaşılması ve bu sorunlara çözüm bulunabilmesi adına gerçekleştirilen bir terapi türüdür. Çocuk ve ergen terapisi, terapistin çalıştığı ekole göre değişiklik olmakla birlikte genellikle çocuk terapileri 12-13 yaşlarına kadar olan süreci kapsarken, ergen terapisi 12-19’ lu yaş aralığına hitap etmektedir. Terapiler genellikle 45-50 dakika sürmektedir. İhtiyaca göre değişiklik olmakla birlikte genellikle haftada bir ya da iki haftada bir şeklinde gerçekleştirilmektedir. Terapinin ne kadar süreceği ise yaşanılan probleme göre değişiklik göstermektedir.
Çocukluk ve ergenlik dönemleri bilişsel, fiziksel, duygusal ve sosyal alanlarda büyümenin hızla geliştiği dönemlerdir. Erikson’un psikososyal gelişim kuramına bakıldığında 0-1 yaş dönemi çocuğun ona bakım veren kaynakla güvenli bir bağlanma gereksinimi duyduğu, her ihtiyacı olduğunda ebeveynlerinden karşılık almayı beklediği dönemdir. Bu dönem kişilik gelişiminde kritik önem taşımaktadır. 1-3 yaş arası çocuğun en temel ihtiyacı ise özerklik kazanmaktır. Bu dönemde çocuk bağımsız olmayı ve kendi başına bazı davranışları gerçekleştirebilmeyi istemektedir. 3-5 yaş aralığındaki çocuklar ise aileleri tarafından sorumluluk verilmesine, girişimciliklerinin desteklenmesine, onaylanmaya ve taktir görmeye ihtiyaç duymaktadırlar. 6-12 yaş arası dönemi de okul hayatıyla birlikte başarı duygusunun önem kazandığı ve çocuğun kendini yeterli hissetmeye ihtiyaç duyduğu bir dönemi ifade etmektedir.
Ergenlik dönemi, bedensel ve duygusal anlamda birçok değişikliği barındıran, çocukluktan yetişkinliğe geçiş aşaması olan ve zaman zaman ergenler ve ebeveynler için uyum sorunları yaşanmasına sebep olabilen bir dönemdir. Bu dönemde yaşanılan hormonal değişikliklerle birlikte ergenin fiziksel görünümde gözle görülür büyük değişimler yaşanmaktadır. Ergenlik döneminde bireyler kendi kişiliklerini tanımayla alakalı büyük bir yolculuğa çıkmakta ve kendi kimliklerini oluşturmaya çalışmaktadırlar. Ayrıca bu dönemde ilgilerini, yeteneklerini, değerlerini keşfetmeye ve bağımsız bir birey olmaya dair adımlar atmaktadırlar.
Ergenlik döneminde yaşanan yağlanma, kıllanma, sivilce gibi fiziksel değişiklikler ergenin bedenine dair algısını zaman zaman olumsuz olarak etkilemekte ve özgüven kaybı yaşamasına sebep olabilmektedir. Ergenliğe girme fikri bireye korkutucu gelebilir ve yaşanılan bu fiziksel değişimler ergende utanç, kendini sevmeme gibi duygusal sorunlar oluşturabilmektedir. Ergenin yaşadığı hormonal değişimler bir yandan da duygularının karmaşık olmasına ve iniş çıkışlar yaşamasına sebep olabilmektedir. Bu dönemde ergenlerin zihni gelecekle alakalı planlar, mesleki seçimler, karşı cinsle alakalı duygusal karışıklıklar, akran ilişkileri gibi sebeplerle karışık olabilmekte bu durum da onların zaman zaman içe kapanmasına, hayal dünyasında fazla zaman geçirmesine ve öfke patlamaları yaşamalarına sebep olabilmektedir.
Ergenlik dönemi aileler için de karmaşık bir süreçtir. Çocuğundaki ani değişimleri gören ebeveynler ergenin duygusunu anlamakta zorlanabilmekte ve değişen ruh halleri sebebiyle endişe duyabilmektedirler. Ayrıca bu dönemde kendi kimliğini oluşturmak adına ebeveynlerinden ayrışan ergenler, ebeveynlerin çocukları üzerinde kontrol kaybı yaşadıkları hislerine kapılmasına neden olabilmektedirler. Ebeveynler ergenlik dönemindeki çocuklarının gelişimini desteklemek adına baskı kurmadan duygularına karşı duyarlı ve destekleyici olmalıdırlar. Onları konuşmaya zorlamamalı, “Yine ne oldu, neden mutsuzsun?” gibi suçlayıcı ifadeler kurmamalıdırlar. Öte yandan ergenle uzlaşabilmek adına ona ebeveyn gibi değil de arkadaş gibi davranmak da doğru değildir. Bu dönemde ergenin ihtiyacına ve gelişim dönemine uygun olacak şekilde sınırlar koymak önemlidir.
Çocuk ve Ergen Terapisinin Önemi Nedir?
Çocuk ve ergen terapisi, bireylerin yaşadığı duygusal sorunların çözümüne destek olmakla birlikte çocuk ve ergenin içinde bulunduğu gelişim döneminin ihtiyaçlarının karşılanmasına, ebeveynlerin de gerektikçe konuyla alakalı bilgilendirilmesi ve sürece dahil edilmesiyle birlikte kişiliğin oluştuğu bu kritik dönemlerin daha sağlıkla geçirilmesine de yardımcı olmaktadır. Çocukluk ve ergenlik döneminde yapılan müdahaleler henüz sorunu kökleşmeden çözmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu sayede yetişkinlik döneminde yaşanabilecek duygusal ve kişilikle alakalı sorunların zamanında çözümü sağlanmış olmaktadır. Terapi sürecinde problemin altında yatan sebep tespit edilmekte, çocuk ve ergenin güçlenmesi, yaşına uygun olacak şekilde baş etme becerileri kazanması, aile ve akranlarıyla sağlıkla iletişim kurma becerileri kazanmasına amaçlanmaktadır.
Çocuk ve Ergen Terapisi Çeşitleri Nelerdir?
Çocuklar duygularını konuşarak ifade etmekte zorlanabilmektedirler. Oyun yoluyla onların duygularını keşfetmek çok daha kolaydır. Bu sebeple genellikle çocuk terapilerinde oyun terapisi yöntemi tercih edilmektedir.
Ergenlerle çalışırken ise birçok terapi yöntemi tercih edilebilir. Yaygın kullanılan ergen terapisi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi, şema terapi, EMDR gibi yöntemler sıralanabilir.
Çocuklarda Hangi Durumlar İçin Terapi Alınabilir?
- Okul Fobisi
- Alt Islatma
- Kardeş Kıskançlığı
- Tırnak yeme
- Özgüven Problemleri
- Çekingenlik
- Öfke Patlamaları
- Yeme bozuklukları
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
- Anne/ Baba Kaybı
- Anne Babanın Boşanma Süreci
- Tikler
- Uyku Problemleri
- Tırnak yeme
- Ayrılık Kaygısı
- Çocukluk Çağı Korku ve Kaygıları
Ergenlerde Hangi Durumlar İçin Terapi Alınabilir?
- Sınav Kaygısı
- Travma
- Davranış Bozuklukları
- Akademik Sorunlar
- Depresyon
- Kaygı Bozuklukları
- Aile İçi Çatışmalar
- Aile İçi İlişkiler
- Arkadaşlık İlişkileri
- Madde Kullanımı
- Kendine Zarar Verme
- Kimlik Arayışı